* Deccal, Hint Okyanusu'nda bir adada. Hz Adem de Hindistan'ın güneyindeki Sri Lanka adasında dünyaya gelmişti. Malezya Uçağı'nın o bölgede kaybedilmiş olması, uçaktakilerin Deccal'e kurban edildiklerinin göstergesidir.
* J.J. Abrams, dizinin sonunu iyiliğin kazanmasıyla ve üstün gelmesiyle bitirdi. Matrix ve Yüzüklerin Efendisi filmlerinde de yine aynı şekilde iyilik galip geliyor, aydınlık, karanlığa üstün geliyordu. Sionistler, karanlığın hakim olmasını, aydınlığın sadece kendilerinde olmasını, yani gerçeğin bilgisinin ışığını yalnızca kendilerini aydınlatmasını istiyorlar.
* Duhan Suresi'ndeki Duhan kelimesi, aşikara, apaçık bir duman demektir. Duhan'ın ortaya çıkışı, Kıyamet'in 10 Büyük Alameti'nden biridir.
Bu yazıda tarihin en iyi dizilerinden kabul edilen “Lost” un alt metinlerine değineceğiz. Amacımız Star Wars gibi Lost dizisinin de temelinin dini hikayelere dayandığını göstermek.
Öncelikle izlemeyenler için Lost’un konusuna kısaca değinelim. Lost, aynı adada yaşayan, iyiliğin ve kötülüğün mücadelesini konu almıştır. Kötülüğü temsil eden Black Smoke, adadan ayrılıp dünyaya yayılmak ister. İyiliği temsil eden Jacop ise Black Smoke’u adada tutmakla yükümlüdür. Bu iyilik ve kötülük kavramları din temellidir. Lost, ilk sezonlar dinle ilgisiz olsa da, son sezon konuyu dine yönlendirmiştir.
Lost’un konusunu aşağı yukarı anlattıktan sonra gelelim iddiamıza. Yaptığımız araştırmalar sonucu J.J. Abrams’ın, Lost’un seneryosunu yazarken bir hadisten esinlendiği sonucuna vardık. Hikayeyi, Peygamber Efendimiz Sav’in hadisine göre temellendirip, araya süslemeler eklenmiş olduğu görülüyor.
Şimdi gelelim bu hadise. İslami literatürde “Cessase” hadisi olarak geçmektedir. Şimdi hadise bir bakalım.
“ Fâtıma bin Kays anlatıyor:
Allah Resulü’nün müezzini, namaz toplayıcıdır nidasıyla halkı mescide topladı. Mescide gittim, halkın arkasında bulunan kadınlar sırasında durdum. Allah’ın Elçisi, namazını kılıp gülerek minbere çıktıktan sonra,
- Sizi niye topladım, biliyor musunuz? dedi.
- Allah ve Elçisi daha iyi bilir, dediler.
- Doğrusu, sizi müjde ve uyarı üzere konuşmak (vaazetmek) için toplamadım. Hristiyanken gelip bey’at ederek Müslüman olan Temîm ed-Dârî, benim size Deccal hakkında söylediklerime uygun bir hikâye anlattı. Onu size anlatmak için sizi buraya topladım.
Bana anlattığına göre, Temim, bir gemiye binip denize açılmıştır. Yanında Lahm ve Cuzam kabilelerinden otuz kişi vardı. Hava şartları iyi olmadığı için onlarla denizin dalgaları bir ay kadar oynadı. Sonunda güneşin battığı esnada denizde karşılarına bir ada çıktı. Geminin kayıklarına binerek adaya çıktılar. Derken karşılarına çok tüylü, kıllı bir yaratık çıktı. Bunlar, tüylerinin çokluğundan hayvanin baş tarafı neresi, arka tarafı neresi anlayamadılar.
Sen nesin? demişler.
- Ben Cessâse’yim, demiş.
- Cessâse nedir? demişler.
- Ey topluluk, demiş, siz beni bırakın da manastırda bulunan şu adamın yanına gidin. Çünkü o sizi görmek için sabırsızlanıyor.
Adamdan söz edince biz onun şeytan olmasından korkup süratle yürüdük, manastıra gittik. Orada şimdiye dek gördüklerimizin en irisi, en cüsselisi olan bir adam gördük. Elleri boynuna bağlanmış, dizlerinden ayaklarına kadar demir pranga takılmıştı.
- Sen kimsin? dedik.
- Önce siz söyleyin, siz kimsiniz?
- Biz Araplardan bir cemaatiz. Gemiye bindik. Bir ay bizi denizde oynatan dalgalar, sonunda buraya sürükledi. Senin bulunduğun adaya yanaştık, kayıklara binip adaya geldik. Kalın ve sık kılından ötürü önü ve arkası belli olmayan bir canavarla karşılaştık.
- Sen nesin? dedik
- Ben Cessâse’yim, dedi
- Cessâse nedir? dedik.
- Manastırdaki şu adama gidin, o sizi görmek için sabırsızlanıyor, dedi. Şeytan olmasından kuşkulandığımız o canavardan korkup çabucak buraya yöneldik.
Adam sorar:
Ümmilerin Peygamberine yaptı?
- Mekke’den çıkıp Yesrib’e geldi,
- Araplar onunla savaştı mı?
- Evet
- Onlara ne yaptı?
- Onları yendi,onlar da ona boyun eğdiler.
- Öyledir, dedi,ona boyun eğmeleri, kendileri için iyidir. Şimdi ben kendimi size anlatayım.
- Ben Deccal’im. Buradan çıkmam için bana izin verilmek üzeredir. İzin verilince çıkar,yeryüzünde dolaşırım. Kırk gece içinde Mekke ve Taybe (Medine) hariç, bütün kentleri dolaşırım. Yalnız o iki kente girmem yasaklanmıştır. Onlara, yahut onlardan herhangi birine girmek istediğimde, elinde yalın kılıçla bekleyen bir melek bana engel olur. Onların çevresindeki her geçitte bulunan melekler onları korumak için beklemektedir. ”
Hadis bu kadar. Ana tema olarak kaza sonunda adaya düşen bir grup, adada hapsolmuş Deccal temalarını görüyoruz. Şimdi diziyi inceleyelim. Diziyi incelerken yine Hadislere göre değerlendiricez.
Adanın geçmişine değinen “6.sezon 9. bölüm - Ab Aeterno (cehennem)” inceleyeceğiz.
Bölümün başında Ricardo köle olarak Black Rock gemisine alınmıştır. Daha sonra fırtına çıkar. Gemi bir adaya yaklaşır.



Bu heykel dev yaratığa gönderme olabilir. Ancak adadaki esas yaratığımız Black Smoke yani Kara Duman’dır. Deccal, istediği zaman duman istediği zaman insan şekline girebiliyor. Bu duman meselesi de başka bir hadisten alıntı:
Peygamberimiz Savile İbnu Sayyad (halk tarafından Deccal olmakla suçlanmakta)‘ın diyaloğu.
Peygamberimiz Sav,omuzuna vurup: “Benim, Allah’ın Resulu olduğuma şehadet ediyor musun?” diye sordu.
İbnu Sayyad ona bakıp: “Şehadet ederim ki, sen Ümmilerin peygamberisin.” dedi.
İbnu Sayyad da Resulullah’a: “Peki Sen, benim Allah’ın Resulu olduğuma şehadet eder misin?” dedi.
Peygamberimiz Sav onu reddetti ve: “Ben, Allah’a ve O’nun Resullerine iman ettim.” buyurdu sonra devam etti: “Ben senin için bir şey sakladım (bil bakalım) dedi.
İbnu Sayyad: “O dumandır.” diye cevap verdi.
Peygamberimiz Sav: “Sen kendi sınırını hiçbir vakit aşamayacaksın.” buyurdular.
Diziyi izleyenler bilir, Black Smoke hiçbir zaman suyun üzerinde uçarak gidemez. Okyanus onun sınırı, o sınırı aşması yasaktır. İşte duman muhabbeti de burdan gelmekte. Diziye devam edelim.

Duman, Ricardo’yu ziyarete gelir. Daha sonra insan şekline girerek içecek su getirir ve onu darmadağın olmuş gemiden kurtarır.



Şimdi Black Smoke, Ricardo’yu Jacop’a yollamakta. Hadis’te olduğu gibi.


Adamdan söz edince biz onun şeytan olmasından korkup süratle yürüdük, manastıra gittik” cümlesi aklımıza geliyor. Black Smoke, bahsettiği adamın şeytan olduğunu söyleyerek Ricardo’yu korkutmakta.



Daha sonra Ricardo, Jacop’a doğru gitmek için yola çıkar. Hadis’te canavar, gelen adamı bir manastıra yolluyordu. Burada da manastıra bir gönderme görüyoruz. Tam olarak manastır olmasa da bir yapı var.

Yalnız Abrams senaryoyu Hadis’ten biraz farklılaştırmış. Hadiste bir canavar var bir de Deccal. Lost’ta canavar ile Deccal aynı kişi. Bir de ona bekçilik yapan melek&peygamber tarzı bir kişi var. Devam edelim. Jacop, Ricardo’ya sille-itokat atıp bıçağı elinden alır.

Biraz sohbetten sonra Jacop, Ricardo’ya adanın ne olduğunu izah eder.








Jacop’un son bahsettiği olay, satanist felsefenin temelini oluşturmakta. Yazıyı Jacop ile Black Smoke’un diyaloğuyla sonlandırıyoruz.


resimler aktif değil :(
YanıtlaSilHarrah's Atlantic City Casino Site Review | LuckyClub.live
YanıtlaSilThe site is an excellent experience for all kinds of players and their luckyclub family. The casino's staff was very friendly and professional, but I can't find other